11 Ocak 2014 Cumartesi

Bakır

Bakır; Periyodik çizelgenin I B grubunda yer alan kimyasal bir elementtir. Kıbrıs Adası’nda bulunduğundan Latince bakır anlamına gleen cuprum adıyla bilinir. Tarih öncesi çağlardan bu yana bilinen bir metaldir. Bakır madenciliği 5.000 yıldır yapılmaktadır. Tarihsel önemi yanında günümüzde demir dışı metaller arasmda en önde gelenlerden biridir, Biyolojik açıdan bitkiler ve hayvanlar için bir eser elementtir. Çok saf olarak (% 99.999) elde edilebilir.
Sembolü: Cu
Atom Numarası: 29
Atom Ağırlığı: 63.546
Elemet serisi: Geçiş Metali
Maddenin Hali: Katı
Görünümü: Metalik Kahverengi

PERİYODİK TABLO

Bakır; Kırmızımsı, parlak, dövülebilir ve çekilebilir bir metaldir. Elektrik ve ısıyı çok iyi iletir. Metaller arasında gümüşten sonra elektriği en iyi ileten metaldir. Bununla birlikte içinde bulunan çok küçük orandaki safsızlıklar iletkenliğin çok büyük oranda azalmasına neden olurlar. Doğal bakır iki izotopun karışımıdır: Cu-63 (% 69.09) ve Cu-65 (% 30.91). Ayrıca kütle numaralan 58-62, 64, 66-68 olan 9 tane yapay izotopu vardır. Herhangi bir kritik çalışma sıcaklığına bağlı olmayarak kendine özgü plastikliği geniş bir sıcaklık aralığında çekilmesine ya da dövülmesine olanak sağlar. Bakır dövülebilir ve sünek olduğundan soğukta da işlenebilir. Soğuk işleme sertliğini arttırıp uzama yeteneğini azalttığından metalin yumuşak durumda bulunması istenildiğinde 400-600°C arasında tavlanır.
Havada takıldığında bir süre sonra donuklaşır. Nemli havada yüzeyi yeşil renkli bazik bakır karbonatla kaplanır. Bu bazik karbonat katmanı oldukça koruyucu olduğundan eski çağlardan kalma bakır eşya günümüze kadar toprak altında korunabilmiştir. Bakır, alkaliler içinde yalnız amonyaktan etkilenir ve oksijen varlığından amonyak, elementel bakın tetraammin kompleksi oluşturarak çözer. Anorganik ve organik asitler bir yükseltgen varlığında bakıra etki ederler, seyreltik nitrat asidi ve sıcakta derişik sülfat asidi kolaylıkla etkileyerek bakırı çözerler. Kükürt ve kükürtlü bileşikler bakır üzerinde etkiyerek korrozyona yol açarlar. Metalik bakır, koyu kırmızı renkli bir kolloidal çözelti oluşturur. Kolloidal bakır çözeltisi bakır kaplanmış demir elektrotlar arasında su altında ark yaptırılarak ya da bakır tuzu çözeltilerinin hidrazin gibi uygun indirgenlerle indirgenmesiyle elde edilir.

Elde Edilmesi:
Bakır doğada başlıca bileşikleri biçiminde bulunur. Bunun yanında elementel bakıra da rastlanır. Yerkabuğunda milyonda 70 ve deniz suyunda milyonda 0.001-0.02 oranında bulunur. Bakır mineralleri sülfürlüler ve oksitliler olarak iki grup altında toplanabilir. Başlıca sülfürlü mineralleri; kalkosit, kalkopirit, bornit, raedirit, enarjit, kovelit’tir. Oksitli minerallerinin başlıcaları da malahit, kuprit ve brokantit’tir. Dünyadaki başlıca bakır yatakları ABD, Şili, Zambiya, Zaire, Peru ve Zimbabwe’de bulunur.
Dünya bakır gereksinmesinin büyük çoğunluğu sülfürlü filizlerden sağlanır. Günümüzde işletilen filizlerin büyük çoğunluğu ortalama % 2 ya da daha düşük oranda bakır içerirler. Bakırın elde edilmesi pahalı bir işlem olduğundan, filizlerin önce zenginleştirilmeleri gereklidir. Zenginleştirme için filizler önce kırılarak iyice öğütülür ye yüzdürme yöntemiyle ortalama % 32 bakır içeren bir karışım elde edilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder